HAK VE ÖZGÜRLÜKLER   (33 içerik bulundu)

'islamofobi Ardında Irkçılık Barındıran Ciddi Bir İnsanlık Suçudur'

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "İslamofobi bir akıl tutulmasıdır, ardında ırkçılık barındıran ciddi bir insanlık suçudur." dedi.

Hz. Peygamber Gençlerle İnsanlığı İslam’a Davet Etmiştir

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde “İslam ve Gençlik” b

İnsan İlişkileri

İnsan ilişkilerinde neredeyiz? İnsanın direnç alanları neler? İnsan ilişkilerinde nelere dikkat etmeliyiz? Müslümanın insanlarla ilişkileri ve iletişimi...

Avrupalı Müslümanların Sorunları

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Almanya'nın Köln kentindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliğinin (DİTİB) Genel Merkezi'nde düzenlenen "2. Avrupa Müs

Müslüman Azınlıkların İlk Zirvesi

103 ülkeden 211 temsilcinin katıldığı “Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi”, Müslümanların temel hak ve özgürlüklerinin, sorunlarının ve işbirliği imkânlarının el

“Öncelikle İnsan Haklarını Elde Etmeye Çalışıyoruz”

Myanmar’daki İslam Konseyi liderlerinden Gaffari, “Müslüman azınlıklar olarak öncelikle insan haklarını elde etmeye çalışıyoruz. Myanmar vatandaşlarının ibadet

En Büyük Gücümüz Mazlumların Duası

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan Türkiye geneli haftanın Cuma hutbesi bu hafta mazlumlar için.

2017’de Avrupa’da Kölelik Rekor Kırıyor

Dünya 21. yüzyıl içerisinde olsa da insanlığın en ilkel iş gücü olan kölelik hala devam ediyor. Thomson Reuters Vakfı’nın araştırmasına göre 2017 yılında köle i

Slovakya Cumhurbaşkanı’ndan İslam Karşıtı Yasaya Veto

Slovakya Cumhurbaşkanı Andrej Kiska, Müslümanların dini toplululuk oluşturmasını zorlaştıran yasayı anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle veto etti.

İslamcılar Siyasetten Uzaklaştırılıyor mu?

Tunus Nahda Hareketi’nin lideri Raşid Gannuşi'min ve Mısır'da Müslüman Kardeşler Şura Konseyi üyesi Cemal Haşmet'in İhvan olarak "siyasi faaliyetler ile İslami

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.